
Obezite Nedir?
Obezitenin tanımı için Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımı esas alınmıştır. Bu tanıma göre obezite; vücudun sağlığını bozacak düzeyde aşırı ve anormal yağ depolanmasıdır. Vücuda depolanan aşırı
Çağımızın en büyük sağlık sorunlarından biri olan obezite, Türkiye’de de etkisini her geçen yıl arttırmaktadır. Devletler, obeziteye olan farkındalığın artması adına çok sayıda çalışma yürütmesine rağmen, çağın yaşam koşulları insanları obezite ile karşı karşıya bırakabilmektedir. Obezite hakkında bireysel farkındalık oluşturmak ve detaylı bilgi sahibi olmak, obeziteye hiç yakalanmanın birincil faktörüdür. Obezite ile mücadele edenler ise, hayatını sağlıklı rutinler ile günceller ve gerekli olduğu takdirde doğru obezite tedavilerini uygularsa, kısa süre içerisinde obeziteden kurtulabilir.
Obezite nedir kısaca açıklamak gerekirse, bir insanın sağlığını riske atacak seviyede kilo almasına ve yağ oranının artmasına karşılık gelen sağlık sorunudur. Vücut kitle indeksine bağlı olarak bireylerin mevcut durumu tanımlanmaktadır. Dünya Sağlık Örgütüne göre; vücut kitle indeksi 25’in üzerinde olan bireyler fazla kilolu olarak tanımlanmaktadır. Vücut kitle indeksi 30’un üzerine çıktığında ise, bireyler obez kategorisine dahil olurlar.
Yapılan araştırmalara göre; obezite ve beraberinde gelen çok sayıda hastalık nedeniyle, her yıl 4 milyondan fazla insan yaşamını kaybetmektedir. Sadece yetişkinlerde değil, çocuklarda da obezite hızlı bir şekilde artmaya devam etmektedir. Sadece 40-50 yıl önce, dünya genelindeki çocuk ve ergen obez yüzdesi %4 iken, günümüzde ise %18’in üzerine çıktı.
Obezite, eskiden yüksek gelirli ülkelerde çok daha fazla görülüyordu. Günümüzde ise, yüksek yağ ve karbonhidrata dayalı beslenmeden kaynaklı olarak düşük gelirli ülkelerde de çok fazla görülmeye başlandı. Türkiye, obezitenin en hızlı yükseldiği ülkelerden biri. Maalesef ülkemiz, obezite konusunda Avrupa’nın zirvesinde yer alırken, dünyada ise dördüncü sırada bulunmaktadır.
Obezite sadece bireylerin sağlıklarını tehdit etmez. Aynı zamanda devletlerin ekonomilerini de tehdit eder. Obez toplulukların sağlık giderleri hızlı bir şekilde artmaya başlar. Obezitenin beraberinde getirdiği çok sayıda hastalık, bu giderlerin artışındaki en önemli faktördür. Bu nedenle, obezitenin nedenleri ve zararları söz konusu olduğunda çok daha büyük ölçekte bir yaklaşım sergilemek gerekir.
Obezite temelde, vücut yağ oranının çok yüksek seviyelerine çıkmasına ve beraberinde getirdiği çok sayıda farklı rahatsızlığa verilen isimdir. İnsanların sadece dış görünüş açısından değerlendirme yaptığı bir sağlık sorunu olsa da, aslında insan hayatını riske atan en önemli sağlık sorunlarından biridir. Kalp sorunları, diyabet, yüksek kolesterol, yüksek tansiyon, karaciğerde oluşan tahribat ve sorunlar, uyku apnesi ve çeşitli kanser risklerini barındırır.
Obezite ile karşı karşıya kalan bireyler, çok sayıda farklı nedene sahip olabilir. Obezitenin temel nedenlerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;
Genellikle yukarıda yer alan nedenlerin birden fazlası bir araya geldiğinde obezite sorunu ortaya çıkar. Bununla birlikte obeziteyi tek bir faktör ile açıklamak mümkün değildir. Sadece kalıtsal faktörler insanları obez yapmaz. Bu açıdan, kesinlikle umutsuz olmamak gerekir. Obeziteden kurtulmak her birey için mümkündür.
Obezitenin çok sayıda zararlı yönü bulunmaktadır. Beraberinde getirdiği çok sayıda sağlık sorunu, dış görünüş problemleri, özgüven kaybı, sosyal hayatta yaşanılan problemler ve dahası, obezitenin zararları arasında gösterilmektedir.
Obezitenin en net belirtisi, vücuttaki yağ dokusunun normal seviyenin üzerine çıkmasıdır. Obezitenin belirtileri sadece dış görünüş ile açıklanmaz. Aşağıda yer alan belirtiler de, obezite belirtileri arasında yer almaktadır.
Yukarıda yer alan belirtiler, obezite ile birlikte ortaya çıkabilmektedir. Bu sorunları yaşayan herkesin obez olduğu anlamını taşımaz. Ancak, obez olan bir birey, yukarıda yer alan belirti veya belirtiler ile karşı karşıya kalmaktadır.
Obezite tedavisi çok sayıda farklı yönteme sahiptir. En doğru yöntemin belirlenmesinde, kişinin mevcut durumu ve yapılan tetkiklerin büyük önemi bulunmaktadır. Bu açıdan, her bir hastanın kendine özel bir tedavi süreci olacaktır.
Obezite cerrahisinde kullanılan yöntemler net bir şekilde bilinmektedir. Ancak, hastaların bu süreç içerisinde, uyması gereken tedavi aşamaları farklı olabilir. Bazı hastalar, cerrahi tedaviye hazır olabilirken; bazı hastalar ise cerrahi tedavinin sağlıklı bir şekilde gerçekleşmesi adına hazırlık yapması gerekebilir.
Tüp mide, mide kelepçesi, gastrik bypass vb. çok sayıda obezite cerrahisi yöntemi bulunmaktadır. Kişinin yaşına, sahip olduğu diğer hastalıklara, vücut yağ oranına, yapılan tetkiklere, geçmişte uygulanan tedavi yöntemlerine, beslenme ve egzersiz programına, psikolojik ve sosyolojik etkenlere bağlı olarak en doğru yöntem tespit edilir. Her biri uzmanlık gerektiren faktörler, alanında deneyimli bir hekim tarafından gerçekleştirilmeli ve tedavi aşamaları hastaya net bir şekilde aktarılmalıdır. Bu sürecin başarılı bir şekilde sonuçlanması, hastanın da sürece dahil edilmesi ve aynı hedef üzerinde anlaşılması ile sağlanır. Bu nedenledir ki, hastaya her bir aşama net bir şekilde anlatılmalı ve süreç hakkında mutabık kalınmalıdır.
Obezite cerrahisinde amaç; hastanın kilo verme sürecine destek vermek, obeziteden kurtulmak ve obezitenin kalıcı bir şekilde kişinin hayatından çıkmasını sağlamaktadır. Hedeflenen amaç doğrultusunda yapılan cerrahi uygulamaları, kişinin hedefe ulaşmadaki iradesini ortaya koyması ile gerçekleşir.
Obezite cerrahisi uygulaması seçilirken, hastanın birçok açıdan tetkik edilmesi gerekir. Bazı hastalar için mide küçültme operasyonu yeterli olabilirken; bazı hastalar için ise ekstra olarak gıda emilimi azaltma operasyonu da gerekebilir. Obezite cerrahisinde en sık kullanılan uygulamaları aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür.
Tüp mide ameliyatında amaç; mide boyutlarının dolayısı ile hacminin küçültülmesidir. Bu operasyon ile, midenin %80’e varan kısmı alınır. Mide hacminin küçülmesi ile birlikte, hasta yediği öğünlerde çok daha hızlı bir şekilde doygunluk hissine ulaşacaktır. Küçük porsiyonlar ile doygunluk hissinin oluşması, kilo verme sürecini hızlandıracaktır. Midenin büyük bir kısmı alınırken, iştah hormonunun salgılandığı kısım da alınmaktadır. Bu nedenle, operasyon sonrasında hastada önemli ölçüde iştah kaybı yaşanacaktır. Tüp mide ameliyatı ile birlikte, obezite sorunundan kurtulurken, şeker ve hipertansiyon sorunları da çözüme kavuşabilmektedir. Operasyon sonrası 12 aylık süreç içerisinde fazla kiloların %80’ninden kurtulmak mümkündür. Bu süreç içerisinde kişinin diyet ve egzersiz programına da uyması gerekir. Aksi takdirde, tekrar obezite ile karşı karşıya kalmak olasılık dahilindedir.
Mide bypass ameliyatında ise mide küçültme işlemine ek olarak gıda emiliminin azaltılmasına yönelik işlem uygulanır. Gastrik bypass ameliyatı ile birlikte, midenin büyük bir bölümü alınır ve kalan küçük bölüm, direkt olarak ince bağırsağa dikilir. Bağırsağın önemli bir kısmı iptal edileceği için besinlerin önemli bir bölümü emilmeden vücuttan alınacaktır. Bu da, daha az kalori alımı anlamına gelir. İnsülin kullanan şeker hastaları, gastrik bypass ameliyatı sayesinde, kan şekeri problemini kontrol altına alabilir. Ameliyat sonrasında 18 aylık kilo verme süreci olacaktır. Emilimin azalması, gıdalardan elde ettiğiniz vitaminlerinden de mahrum kalmanıza neden olacaktır. Bu açıdan, gastrik bypass ameliyatı olan bireylerin uzunca bir süre vitamin takviyesi alması gerekecektir. Ameliyat sonrasında profesyonel bir beslenme programı oluşturularak, sürecin sağlıklı bir şekilde takibi sağlanır.
Gastrik bypass ameliyatının çok daha basit versiyonuna verilen isimdir. Ameliyat çok daha kısa süre içerisinde tamamlanır. Bu yöntem ile birlikte tip2 diyabet hastaları da büyük oranda iyileşme sağlayacaktır.
Vücut kitle indeksi 50’nin üzerinde olan bireyler için tercih edilen bir yöntemdir. Duedonal switch yönteminde, gıda emiliminin düşürülmesi için ayrıca işlemler yapılmaktadır. Obezite kaynaklı yüksek kolesterol, hipertansiyon ve şeker hastalıklarından kurtulmak mümkündür. Bununla beraber, duenonal switch yönteminin çok fazla tercih edilmediğini de bildirmek gerekir. Nedeni ise, ameliyat sonrasında görülen çeşitli komplikasyon riskidir. Bu operasyonun ardından protein ve vitamin alımında büyük eksiklikler oluşabilir. Dolayısıyla, hastanın uzun süre boyunca ek gıda ve vitamin takviyesi alması gerekecektir.
Obezite türünü bağlı olarak obezite tedavisi de farklılık gösterir. Bu açıdan, obezite türleri çok iyi bir şekilde bilinmeli ve uzman bir hekim tarafından obezite türü saptanmalıdır. Obezite ile karşı karşıya kalan hastaya yapılacak doğru tetkikler, obezite türünün belirlenmesine yardımcı olur. En sık karşılaşılan obezite türlerini aşağıdaki gibi sıralamak mümkündür;
Yukarıda sıralanan obezite türleri arasında, hastanın bulunduğu sınıf belirlenir ve doğru tedavi yöntemi seçilir. Obeziteden kurtulmanın en önemli adımı, doğru teşhis ve tedavi sürecidir.
Obezite beraberinde çok sayıda kronik hastalık getirmektedir. Obezite, sadece kişinin çok kilolu olması ve dış görünüşün istenilenin dışında olması olarak açıklanamaz. Obezite riskleri üzerine farkındalık oluşturmak, hastaların motive olmasında ve verilen tedavi programına uymasında önemli bir faktördür. Obezite ile başlayan diğer hastalıklar aşağıdaki gibi sıralanmaktadır.
Obeziteye bağlı olarak, kişide çok sayıda hayati sağlık sorunu görülebilmektedir. Bunlar; diyabet, hipertansiyon, sindirim sistemi rahatsızlıkları, hormonal sorunlar ve kanserdir.
Fiziksel sağlık sorunlarına ek olarak, ruhsal sağlık sorunları da hayat kalitesini yakından etkiler. Depresyon ve kaygı bozuklukları, kişiyi sosyal hayattan soyutlar. Bunun üstesinden gelebilmek için kişi daha fazla yemek yemeyi seçer. Bu da, hasta üzerinde içinden çıkılmaz bir durum oluşturur.
Obez bireyler, bu hastalıklara sahip olabilir veya kısa bir süre içerisinde karşı karşıya kalabilir. Obezite tedavisi sonrasında, yukarıda yer alan birçok hastalığın tedavi edilmesi de mümkündür.
Obeziteye hiç yakalanmamak için bazı önemli konulara dikkat etmek gerekir. Aşağıdaki obeziteyi önlemek için uygulanan yöntemlere uyulduğu takdirde, bireylerin obeziteye yakalanması büyük oranda azalacaktır. Obeziteyi önleyen faktörler, çocuklarınızın sağlıklı bir yaşam sürmesi adına, küçük yaşlarda kazandırılması gerekir.
Obezite ile savaşan kişilerin uygulaması gereken 10 temel tavsiye bulunmaktadır. Bu tavsiyeleri hayatının bir rutini haline getiren kişiler, obeziteden çok daha hızlı bir şekilde kurtulabilir ve daha da önemlisi obeziteyi tamamen hayatından çıkarabilir.
Günümüzde obezite çok küçük yaşlara kadar inmiş durumda. Bu açıdan, obezite ile mücadelenin çok küçük yaşlardan itibaren başladığını belirtmek gerekir. Ailelerin çocukları eski alışkanlıklara bağlı olarak çok fazla yemeleri yönünde telkinde bulunması sağlıklı değildir. Günümüzde çocukların oyun oynayacağı yerlerin azalması, fast food tarzı beslenmenin artması ve hareketsiz bir şekilde telefon veya bilgisayarları ile oynaması, obeziteyi önemli bir tehdit haline getirdi. Bu gelişmeler göz önüne alındığında, ailelerin eski alışkanlıkları bir kenara bırakarak, çok daha titiz bir şekilde çocukları ile ilgilenmesi gerekmektedir.
Çocukların da vücut kitle indeksi yakından takip edilmelidir. Vücut kitle indeksine ek olarak persentil değerleri de takip edilmelidir. Persentil değeri, yaşıt çocukların ortalamasını dikkate alarak hesaplanır. Bunun sonucunda, benzer yaş grubundaki kız ve erkek çocukların ortalama boy ve kilo dağılımları oluşmaktadır.
Çocuklarda obezite hesaplanırken aşağıdaki değerler göz önüne alınabilir;
Erkek ve kız çocuklarında ortalamalar şu şekilde listelenebilir;
Erkek çocuklar için;
Kız çocuklar için;
Yukarıda yer alan tablo üzerinden çocuğunuzun mevcut durumunu kıyaslayabilirsiniz.
Çocukların sağlıklı bir şekilde gelişim göstermesindeki en önemli faktörlerden biri şüphesiz beslenmedir. Sahip olduğu fiziksel özellikleri, maksimum seviyeye çıkarmak için doğru beslenme alışkanlığına sahip olması gerekir. Doğru beslenme alışkanlıkları sadece belli bir yaşın üzerinde yer alan bireyler için geçerli değildir. Çocukların ihtiyaç duyduğu ölçüde vitamin, mineral, karbonhidrat, yağ ve protein alımı gerçekleştirmesi olmazsa olmazdır. Sağlıksız gıdalardan uzak durmak gerekirken, öğünlerde yer alan makro gıda çeşitleri de dengeli bir şekilde planlanmalıdır. Çocuklarda beslenme düzeni hakkında dikkat edilmesi gereken önemli başlıklar şu şekilde sıralanabilir
Obeziteden korunmak için obeziteye neden olabilecek yanlış beslenme ve sosyal alışkanlıklara dikkat etmek gerekir. Aşağıda sıralanan faktörler obeziteden korunmak için dikkat edilmesi gereken en önemli konulardır.
Kilo kontrolü, sadece bireyin kendisinin kontrolü ile sağlanabilir. Dış etmenler, telkinler ve yönlendirmeler önemli olsa da, obeziteden korunmak sadece sizin elinizde olacaktır. Ben obezite miyim? sorusunu soranlar için en sağlıklı test yöntemi vücut kitle indeksi olacaktır.
Aşağıda yer alan obezite hesaplama yöntemi ile mevcut durumunuzu öğrenebilirsiniz.
Çıkan sonucu aşağıda yer alan derecelendirme tablosuna göre tanımlayabilirsiniz;
Bir diğer ismi ile boy kilo endeksi, bireylerin sahip olduğu kilo ve boy bilgilerine bağlı olarak hesaplanmaktadır. Hesaplama yapılırken, ağırlık kilo cinsinden dikkate alınmalıdır. Boy ise metre biriminden hesaplanmalıdır. Yapılan hesaplamaya göre, hangi aralıkta kaldığınız belli olacaktır.
Vücut kitle hesaplama kilonun, boyun karesine bölünmesi ile hesaplanmaktadır. VKİ için örnek bir hesaplama aşağıda yer almaktadır.
Obezitenin tanımı için Dünya Sağlık Örgütü’nün tanımı esas alınmıştır. Bu tanıma göre obezite; vücudun sağlığını bozacak düzeyde aşırı ve anormal yağ depolanmasıdır. Vücuda depolanan aşırı
Obezite çok karmaşık, tedavisi oldukça zor ve kronik bir hastalıktır. Obezite oluşumunda sosyolojik, kültürel, psikolojik, genetik ve çevresel birçok faktör rol oynamaktadır. Temel nedene bakıldığında
Obezite; vücut sistemleri (endokrin sistem, kardiyovasküler sistem, solunum sistemi, gastrointestinal sistem, deri, genitoüriner sistem, kas iskelet sistemi) ve psikososyal durum üzerinde yarattığı olumsuz etkilerden dolayı
Obezite ve beraberinde getirdiği sağlık sorunları toplum ve birey sağlığını ciddi şekilde bozmaktadır. Özellikle vücut kitle indeksi 35 üzeri kişilerde tedavide obezite cerrahisi için uygun
Obezitenin sınıflandırılmasında, teşhisinde ve tedavisinde dikkate alınan temel hesaplama yöntemi vücut kitle indeksidir. Bu yöntem ile birlikte kişinin bulunduğu sınıf belirlenir ve bu doğrultuda alınması
Obezite tedavisinde sıklıkla kullanılan yöntemler diyet ve hayat tarzı değişiklikler, davranış terapileri, medikal tedaviler ve cerrahi yöntemler olarak sıralanabilir. Oldukça kompleks ve tedavisi zor bir
Tüp mide ameliyatı, obezite cerrahisinin en çok tercih edilen ve etkisi kanıtlanmış operasyonları arasında bulunmaktadır. Ameliyatın uzman ekip ve ekipman ile yapılması sonucunda ilk 3
Mide Balonu midenin içerisine geçici süre ile yerleştirilen silikon veya poliüretan malzemeden üretilmiş balon şeklinde bir medikal üründür. Etki mekanizması mide içerisinde yer kaplayarak kişiye
Obezite tedavisinde ameliyatsız yöntemler endoskopik kilo verdirici ilaç-toksin uygulaması veya mide balonu uygulamalarını içeren, kişinin sağlıklı kilo aralığına ulaşması ve onu koruyabilmesi için doktor ve
Zaman içerisinde popülerlikleri gelişen deneyime göre değişen Obezite ve Metabolik Cerrahi ameliyatlarını günümüzdeki uygulama sıklıklarına göre sizler için kısa kısa özetlemeye çalıştık. Daha detaylı bilgi
Hızlı Erişim
Bizimle İletişime Geçin