Yeni Nesil Zayıflama Ameliyatları Nelerdir?
Obezite hastaları aldıkları kilolar nedeniyle ciddi zorluklar çeker. Farklı hastalıkların obeziteye bağlı ortaya çıkması, alınan kiloların hareket güçlüğü yaratması, yaşanan zorlukların bir kısmıdır. Ayrıca hastanın görüntüsü nedeniyle psikolojik açıdan kendisini kötü hissetmesi de yaşanan olumsuzluklardan biridir. Obezite hastalarının tedavi için önlerinde farklı seçenekler vardır. Bunlardan ilk akla gelen diyet ve egzersizdir. Ama çoğu hasta, diyet ve egzersiz ile zayıflama noktasında başarısız olur.
Obezite cerrahisi de tam bu noktada devreye girer. Bariatrik cerrahi yöntemleri ile yapılan operasyonlarda mide kapasitesini daraltacak, bağırsak işleyişini değiştirecek müdahaleler yapılır. Gerekli durumlarda metabolik cerrahi yöntemleri de uygulanır. Böylece obeziteye eşlik eden farklı hastalıkların da kontrol altına alınması mümkün olur.
En etkili zayıflama ameliyatları arasında sayılabilecek pek çok operasyon seçeneği vardır. Eşlik eden diğer hastalıklar, hastanın bireysel durumu, tahlil sonuçları gibi farklı detaylara göre en uygun operasyona karar verilir. Tüm operasyonlarda, ameliyat öncesinde ve sonrasında dikkat edilmesi gereken belli detaylar vardır. Ayrıca operasyonun deneyimli bir hekim tarafından yürütülmesi, klinik koşullarının uygun olması da önemli detaylar arasındadır. Zayıflama ameliyatı fiyatları; her hastane, klinik için aynı değildir. Hekime göre de fiyat farklılıkları söz konusudur.
Gastrik Bypass Ameliyatı
Gastrik bypass ameliyatı, çok sık tercih edilen obezite cerrahisi uygulamalarından biridir. “Gastrik bypass nedir?” diye araştırma yapanların, ilk olarak işlemin hem mideye hem de bağırsaklara müdahale içerdiğini bilmesi gerekir. Mide poşu, 30-50 cc boyutlarına getirilir. İnce bağırsak küçülerek yeni bir yapıya kavuşan mideye bağlanır. Böylece on iki parmak bağırsağı devre dışı bırakılır. Yapılan müdahale ile hem hastanın hızlı doyması hem de besin emilim miktarının azaltılması hedeflenir. Gastrik bypass, hastanın farklı hastalıkları olması halinde olumlu sonuçlar elde edilmesini sağlar. Özellikle tip 2 diyabet rahatsızlığı olan hastalar açısından bu operasyonun olumlu etkiler sağladığı söylenebilir.
Tüp Mide (Sleeve Gastrektomi) Ameliyatı
Sleeve gastrektomi, diğer adıyla tüp mide operasyonudur. Yapılan müdahale neticesinde midede oluşan görüntü tüpü andırır. Bu nedenle ameliyat, halk arasında tüp mide olarak bilinir. Tüp mide ameliyatı detayları, pek çok kişi tarafından merak edilir. Yapılan operasyon neticesinde mide hacminde ciddi bir azalma olur. Aynı zamanda açlık hormonu salgısı da azalır. Tüp mide ameliyatı, morbid obez hastalarında geçiş operasyonu olarak tercih edilebilir. Bypass işlemi içeren operasyonların öncesinde böyle bir ameliyata ihtiyaç duyulması mümkündür.
Mini Gastrik Bypass
Mini gastrik bypass, midenin küçültülmesini sağlayan bir operasyondur. İnce bağırsak, orta kısmından küçük mideye bağlanır. Aynı zamanda gıda emilimi de yapılan operasyon neticesinde azalır. Midenin büyük bölümü alınsa bile vücuttan çıkarılmaz.
SADI-S (Tek anastomozlu duodenal-ileal by-pass tüp mide ameliyatı)
SADI-S farklı aşamalardan oluşan bir ameliyattır. Ameliyat sırasında midenin yeni şekli tüp biçimindedir. İnce bağırsak ile yeni mide poşu arasında bağlantı yapılır. SADI-S genellikle beden kitle indeksi 50’ den fazla olan hastalara uygulanır. Obezite ve tip 2 diyabet şikâyetlerini aynı anda yaşayanlar için hekimlerin en sık tercih ettiği yöntemlerden biri SADI-S’dir. Ayrıca metabolik sendrom rahatsızlığı bulunanlar için de bu yöntem sıklıkla tercih edilir.
Ameliyat Öncesi Hazırlık Süreci
Laparoskopik cerrahi ile yapılan ameliyatlarda genellikle benzer bir hazırlık süreci söz konusudur. Her hastadan kan tahlilleri alınır ve farklı tetkikler de yapılır. Ayrıca hastanın anestezi uzmanı, endokrinoloji bölümü ve psikiyatrist tarafından değerlendirilmesi de gerekir. Hasta hem fiziksel hem de psikolojik olarak operasyona hazır olmalıdır. Bazı durumlarda geçiş ameliyatları yapılması gerekebilir.
Hastanın terapi almasına da ihtiyaç duyulabilir. Öte yandan bazı hastaların operasyon öncesinde diyet yaparak aşırı kiloların bir kısmından ya da karaciğer yağlanması gibi sorunlardan kurtulması da gerekebilir. Hasta, ameliyat sürecini idrak edemeyecek bir psikolojiye sahipse, operasyona engel rahatsızlıkları varsa ameliyat yapılması mümkün olmaz.
Ameliyatların Avantajları ve Dezavantajları
Obezite ameliyatları sonrasında hastanın hayatında pek çok olumlu değişiklik olur. Alanında deneyimli bir hekim ve uygun klinik koşullarında yapılan operasyonlarda, herhangi bir olumsuz durum yaşanma ihtimali son derece düşüktür. Obezite ameliyatlarının avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
- Kilo verme süreci, hızlı bir şekilde başlar. Hasta, hazırlanan beslenme planına uyduğu takdirde ideal kilosuna ulaşmayı başarır.
- Kilo verme süreci egzersiz ile desteklendiği takdirde sarkma sorunu ortaya çıkmaz.
- Kilo veren kişilerin tip 2 diyabet, yüksek tansiyon gibi şikâyetleri de ortadan kalkar.
- Hasta kendisini daha özgüvenli hissederek yaşadığı psikolojik sorunlardan kurtulur.
Obezite ameliyatlarının dezavantajlarından da bahsedilebilir. Ameliyat sonrasında hastanın uzun süre diyet yapması gerekir. Ayrıca besin emiliminin azalmasına bağlı olarak ömür boyu vitamin takviyesi alınması da söz konusu olabilir. Bazı hastalar, ameliyat sonrası beslenme konusunda gerekli hassasiyeti göstermez. Bu nedenle yeterli kilo kaybı olmayabilir. Bazı hastalar ise bir süre kilo verdikten sonra yeniden kilo alabilir. Diyete uygun beslenme ve düzenli egzersiz ile kilo kaybı, istenilen seviyeye getirilir.
Olası Yan Etkiler ve Komplikasyonlar
Her ameliyattan sonra olduğu gibi obezite ameliyatlarından sonra da birtakım riskler söz konusu olabilir. Ameliyat sonrasında görülebilecek komplikasyonlar şöyledir:
- Genel anestezi nedeniyle birtakım komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
- Kanama, enfeksiyon gibi riskler her operasyonda olduğu gibi mevcuttur.
- Düşük bir ihtimal de olsa bağırsak tıkanıklığı yaşanabilir.
- Mide kesi noktalarında kaçak ihtimali vardır. Kaçak olması durumunda hastanın ikinci kez ameliyata alınması gerekir.
- Kan pıhtısı riski olsa da hekim tarafından bu riskin önlenmesi için ilaç tedavisi öngörülebilir.
- Zayıflama ameliyatı sonrası iyileşme sürecinde bazı hastalar, reflü sorunu yaşayabilir.
- İyileşme sürecinde midede sonradan genişleme olması muhtemeldir
- Bazı hastalar kusma ve bulantı gibi farklı problemlerle karşılaşır. Diyetisyen tarafından hazırlanan listeye uyulmadığı takdirde özellikle operasyondan sonraki ilk aylarda bu tarz problemler yaşanabilir.
Sıkça Sorulan Sorular
Yeni nesil zayıflama ameliyatları nelerdir?
Yeni nesil zayıflama ameliyatları arasında tüp mide, gastrik bypass, mini gastrik bypass, SADI-S gibi farklı operasyonlar vardır.
Hangi zayıflama ameliyatı daha iyi?
Herhangi bir zayıflama ameliyatının diğerine göre bir üstünlüğü yoktur. En doğru yöntemin hangisi olduğuna hekim tarafından hastanın durumu değerlendirildikten sonra karar verilir.
Zayıflama ameliyatları güvenli mi?
Zayıflama ameliyatları alanında deneyimli bir hekim tarafından yapıldığı takdirde son derece güvenilirdir.
Zayıflama ameliyatı sonrası nasıl beslenmeli?
Zayıflama ameliyatı sonrası beslenme programı, hastaya özel olarak hazırlanır. İlk başta sıvı sonrasında püre beslenme planı uygulanır. Hasta, aşama aşama katı gıdaya geçer.
Zayıflama ameliyatı kimlere yapılır?
Zayıflama ameliyatı, obezite hastalarına yapılır. Vücut kitle indeksi 40 ve üzeri olan hastalar ameliyat olarak zayıflayabilir. Ancak eşlik eden farklı hastalıkların mevcut olması halinde vücut kitle indeksi 35 ve yukarısında olanlar için de obezite ameliyatı yapılması mümkündür.