Reflü şikayeti olanların en sık sorduğu sorulardan birisi tüp mide ameliyatına uygun olup olmadıklarıdır. Bu konuda yapılan çok sayıda araştırma ve 40 yılın üzerinde sahip olunan büyük veri bulunmaktadır. Binlerce vaka üzerinden elde edilen bilgilere göre, reflü ile tüp mide ameliyatı arasındaki ilişki incelenmiştir. Bu incelemeye göre reflü şikayeti bulunanların tüp mide ameliyatından korkmasını gerektirecek herhangi bir duruma rastlanmadığı gibi tam tersi iyileştirici bir boyutu bulunmaktadır.
Reflü Hastası Tüp Mide Ameliyatı Olabilir Mi?
Reflü şikayeti yaşayan kişilerde, mide asidi çeşitli nedenlerden dolayı yemek borusuna yönelir ve kişinin hayat kalitesinde büyük bir sorun oluşturur. Kişinin belirli dönemlerinde yükseliş gösteren reflü rahatsızlığı kişinin kilosu, yeme içme alışkanlıkları ve egzersiz düzeni ile doğrudan ilgilidir. Reflü şikayetinin yaşanmasına yol açan nedenlerin başında hiatal herni isimli mide kapakçığında yaşanan gevşemedir. Gevşeyen kapakçıktan dolayı mide asidi gün içerisinde sıklıkla yemek borusuna yükselir. Bir diğer önemli neden ise, karın içi basıncın artmasıdır. Şişkinlik yaşayan kişilerde reflü çok sık görülür. Bu durum özellikle obezite ile mücadele eden kişilerde görülmektedir. Reflü şikayeti olanların gerekli kontrolleri yapılmasına müteakip tüp mide ameliyatı olmasında hiçbir engel yoktur. Tüp mide ameliyatı sonrasında kilo verme sürecinin devam etmesi beraberinde reflü şikayetlerinin de azalmasını sağlar. Kısacası, reflü engel teşkil etmediği gibi ameliyat sonrasında şikayetlerde de azalma görülmektedir.
Reflü Şikayeti Olanlar Hangi Obezite Ameliyatını Tercih Etmeliler?
Obezite ameliyatı olmadan önce reflü şikayeti olanlara endoskopi ile birlikte inceleme ve değerlendirme yapılması gerekir. Reflüyü yoğun bir şekilde yaşamayan ve yemek borusu tahribatı ciddi boyutlara gelmeyen kişilerin tüp mide ameliyatı olmalarında herhangi bir engel yoktur. Reflü mide kapakçığındaki gevşeklikten kaynaklı bir şekilde olursa, bu durumda tüp mide ameliyatı ve hiatal herni onarımı aynı anda yapılır.
Reflü kaynaklı yüksek yemek borusu tahribatı olanlar için uygun olan ameliyat, gastrik bypass ameliyatıdır. Bu ameliyat türünde, mide kapak sistemi devre dışı bırakılır. Bu da reflü şikayetlerinin otomatik bir şekilde azalmasını sağlar. Tüp mide ameliyatları, yöntemi gereğince midenin küçültülmesini hedefler. Bu da kişide reflü oluşumu yapabilir. Aynı basıncın daha düşük hacimde bir midede yer alması reflüyü tetikler. Bu sorun göz önüne alınarak, tüp mide ameliyatı sonrasındaki ilk 3 aylık süreçte mide asidini düşüren ilaçlar kullanılabilir. Kişi, düşük hacme sahip olan mideye adapte olmaya başladıkça ilaca olan ihtiyaç da ortadan kalkacaktır.
Reflü Hastasının Obezite Ameliyatından Önce Dikkat Etmesi Gerekenler
Reflü şikayeti olanlar, obezite ameliyatı öncesinde doktoru kesinlikle bilgilendirmelidir. Uzman bir doktor kişinin öyküsünü yakından dinlese de hem doktorun yeterince odaklanmadığı kliniklerde hem de hastanın önemsemediği durumlarda, reflü ortaya konmayabilir. Reflü şikayetinin varlığının bilinmesi, hem operasyon sırasında bu sorunu da ortadan kaldırmayı sağlayabilir hem de doğru ameliyatın seçimini kolaylaştırır.
Çok basit seviyede reflü şikayeti yaşayanlar, ameliyat seçimi yaparken tüp mide ameliyatını tercih etmelidir. Bununla birlikte, yemek borusunda yüksek düzeyde tahribat bulunanlar ise gastrik bypass ameliyatını tercih etmelidir. İki ameliyat türü de kişinin yaşadığı reflüye uzun vadede yardımcı olacaktır.
Mide kapakçığında gevşeme bulunan kişiler tüp mide ameliyatı olurken, gevşemenin onarımını da yaptırmış olurlar. Bu sayede, iki farklı operasyon tek seferde gerçekleşir. Reflünün boyutu çok daha büyük olduğu takdirde gastrik bypass ameliyatı yapılarak, kişinin hızlı bir şekilde konfor düzeyi yukarı çekilir.
Tüp Mide Ameliyatı Reflüyü İyileştirir Mi?
Tüp mide ameliyatının obezite cerrahisinde çok önemli bir yeri bulunmaktadır. Hem yapılış bakımından hem de alınan sonuç bakımından oldukça başarılıdır. Bununla beraber reflü ile de yakından ilgilidir. Eğer ki kişinin yaşadığı reflü, mide kapakçığındaki gevşeklikten kaynaklanıyorsa, tüp mide ameliyatı olurken bu sorun da giderilir. Bu sayede, kişinin karşı karşıya kaldığı mide kapakçığı gevşeklik sorunu ortadan kalkar. Bununla beraber yüksek düzeyde reflü şikayeti olmayan kişi tüp mide ameliyatı sonrasında reflü şikayeti yaşayabilir. Bunun nedeni ise mide hacminin düşürülmesidir. Özellikle ameliyatın sonrasındaki ilk 3 aylık süreçte, hemen hemen aynı basıncın çok daha düşük hacimli bir midede tutulması söz konusu olur. Bu da, doğal bir şekilde reflü oluşumunu tetikler. Tüp mide ameliyatı sonrasında reflü şikayeti yaşayan kişilerin dikkat etmesi gerekir. Hem asitli yiyecek ve içeceklerden kaçınması gerekir hem de adaptasyon süreci boyunca mide ilacı kullanması gerekir.
Tüp mide ameliyatlarının başarısızlık ile sonuçlanmasındaki en büyük neden kişinin yaşadığı uyum sorunlarıdır. Tüp mide ameliyatı sonrasında, kişi psikolojik olarak kendini sürekli bir şekilde motive etmelidir. Hem öz motivasyon hem de çevreden gelecek motivasyon ile birlikte süreç başarılı bir şekilde ilerler. Reflü şikayeti yaşamaya başlayan kişilerin hayat kalitesi düşebilir. Hayat kalitesinin düşmesi, kişide anksiyete ve başarısızlık hissiyatı yaratabilir. Bu açıdan, mide ilaçları ile birlikte kişinin konforu her zaman yüksek tutulmalıdır. Doğru bir diyet programı sayesinde, olası reflü şikayetlerini minimum seviyede tutarak, ilk 3 ayın geçilmesi ile birlikte çok daha kolay bir süreç başlamış olur.